İş Yerinde Romantik İlişkiler: Şirketler Ne Yapmalı, Nerede Hata Yapıyor?
- Mehmet Baykan

- 26 Tem
- 3 dakikada okunur

Geçtiğimiz günlerde, büyük bir teknoloji şirketinin CEO’su ile İK Direktörü’nün bir konserde "kiss cam" görüntüsüne yakalanması, iş yerindeki ilişkilerin sınırları üzerine önemli bir tartışmayı yeniden alevlendirdi. Kamuoyunun dikkatini çeken bu olay, iş yerinde romantik ilişkilerle ilgili politikalarda yaşanan eksiklikleri ve bu eksikliklerin kurumsal güveni nasıl zedeleyebileceğini açıkça gözler önüne serdi.
Birçok şirketin romantik ilişkilere dair kuralları ya belirsiz ya da tamamen yok. Ancak konu yalnızca “kim kiminle birlikte” meselesi değil. Ortada çok daha kritik bir sorun var: kurumsal şeffaflık, çalışanlar arası adalet algısı ve hukuki sorumluluklar.
İş Yerindeki İlişkiler Neden Bu Kadar Kritik?
İK süreçlerinde çoğu zaman işe alım, performans yönetimi veya işten çıkarma prosedürlerine odaklanılırken, iş yeri ilişkilerine dair politikalar göz ardı edilebiliyor. Oysa bu tür ilişkiler, uygunsuz davranış iddialarından tutun da liyakat tartışmalarına kadar birçok riski beraberinde getiriyor.
Bir ilişki gizli yürütüldüğünde, olası bir taciz, ayrımcılık ya da kayırmacılık iddiasında işverenin durumu objektif şekilde değerlendirmesi neredeyse imkânsız hale gelir. Bu da sadece hukuki risk değil, aynı zamanda şirket içi güvenin ciddi şekilde sarsılması anlamına gelir.
5 Yaygın Hata ve Alınması Gereken Önlemler
1. Politikaların Belirsiz ya da Yüzeysel Olması
Pek çok şirketin elinde romantik ilişkilere dair sadece birkaç satırlık genelge bulunuyor. Bu tür yüzeysel politikalar, çalışanlara neyin kabul edilebilir olduğuna dair net bir çerçeve sunmuyor.
Ne yapılmalı?Politikalar yalnızca “romantik ilişkiler”i değil, “yakın kişisel ilişkileri” de kapsamalı. Ev arkadaşlığı, çok yakın arkadaşlık ya da aile bireyleriyle çalışma gibi dinamikler de çatışma yaratabilir. Tanımlar genişletilmeli ve açıkça ifade edilmelidir.
2. İlişki Açıklama Sorumluluğunun Tek Tarafa Yüklenmesi
Genellikle sadece ast pozisyondaki çalışandan açıklama beklenir. Oysa gizliliği sağlayan ya da yönetsel gücü elinde tutan kişi çoğu zaman üst pozisyondakidir.
Ne yapılmalı?Her iki tarafın da ilişkiyi bildirme yükümlülüğü olmalı. Ayrıca bu bildirimin sonrasında işverenin, pozisyon değişikliği veya görev dağılımı yapabileceği açıkça belirtilmelidir.
3. Raporlama İlişkilerinde Değişiklik Yapmamak
Yöneticisiyle ilişki yaşayan bir çalışanın performans değerlendirmesi, terfi şansı ya da görev dağılımı üzerindeki kararlar şeffaflıktan uzak hale gelir.
Ne yapılmalı?Raporlama ilişkilerinde çıkar çatışması ihtimali varsa, organizasyon yapısında değişiklik yapılmalı. Bunu yapabilme hakkı politikalarda açıkça tanımlanmalıdır.
4. Dedikodu ve Spekülasyona Aşırı Tepki Vermek veya Görmezden Gelmek
İlişkilerle ilgili söylentiler zaman zaman abartılı olabilir. Ancak tamamen kulaktan dolma bilgilere dayanarak harekete geçmek de, hiç dikkate almamak da ciddi hatalara yol açar.
Ne yapılmalı?İddialar mantıklı, tekrar eden ve güvenilir kaynaklardan geliyorsa, bağımsız bir araştırmacı atanarak profesyonel bir inceleme süreci başlatılmalıdır. Özellikle üst düzey yöneticiler söz konusuysa İK’nın süreçten çekilmesi gerekebilir.
5. Politikaları Uygulamada Tutarsız Davranmak
Aynı kural bazı çalışanlar için uygulanırken, diğerleri için görmezden gelinirse, bu durum şirket kültürüne ciddi zarar verir. Ayrıca İK’nın güvenilirliğini de zedeler.
Ne yapılmalı?İlişki politikaları her çalışan için aynı şekilde ve tutarlı biçimde uygulanmalıdır. Yöneticiler de dâhil olmak üzere herkes aynı prosedüre tabidir. Kişisel görüşler, değerlendirmeleri etkilememelidir.
Gizlilik, İletişim ve Kültür: Üç Temel Ayak
Başarılı bir ilişki politikası sadece risk yönetimi değil, aynı zamanda güven inşasıdır. Çalışanların yaşadıkları ilişkiyi açıklamaktan korkmamaları, sistemin adil işlediğine olan güvenlerine bağlıdır. Bunun için:
Politikalar eğitimlerle anlatılmalı, sadece intranet’te bir belge olarak kalmamalıdır.
Açıklamalar gizlilik içinde değerlendirilmeli, gereksiz teşhirden kaçınılmalıdır.
İlişki politikaları, kurumun genel şeffaflık ve liyakat anlayışıyla uyumlu olmalıdır.
Sonuç: İlişki Politikası = Kurumsal İtibarın Koruyucusu
İş yerinde yaşanan romantik ya da yakın kişisel ilişkiler kaçınılmazdır. Yasaklamak yasal ve etik açıdan doğru bir seçenek değildir. Ancak bu ilişkilerin şirkete zarar vermemesi için, net kurallar ve uygulamada tutarlılık şarttır. İK liderlerinin bu konuyu bir "risk yönetimi" meselesi olarak değil, kurum kültürünün temel yapı taşlarından biri olarak ele alması gerekiyor.
Unutmayın: Şeffaflık, adalet ve iletişim güçlü bir işveren markasının olmazsa olmazıdır.



































Yorumlar